DEPRESYONUN SİZE SÖYLEDİĞİ 5 YALAN

Depresyon, sizi başrol ile kandıran son derece acımasız bir senaryo yazarıdır. Oldukça kasvetli hikayeler yazar ve bu hikayelerin, bu senaryoların hayatın acı gerçekleri olduğuna inanmanızı sağlar. Bu senaryolar örneğin bir arkadaşınız sizinle olan randevusunu iptal ettiğinde sorunun sizde olduğuna, aslında sizin sevilmeyi hak etmeyen değersiz ve beceriksiz birisi olduğunuzu inanmaktan tutun da hayatınızda her şeyin kötü olduğuna ve hiçbir şeyin hiçbir zaman iyi olmayacağına ve belki de yalnız öleceğinize ikna olmaya kadar çok farklı hikayeleri içerir. Gelin bu videoda depresif hissettiğimizde ya da depresyona girdiğimizde bu acımasız senaryo yazarının bize söylediği ve inanmamızı sağladığı beş yalana ve bu yalanların aslına bir göz atalım. Yalan 1, hayat hep böyle olacak ve ben ne yaparsam yapayım bunu değiştiremeyeceğim. Mademki yaptığım şeylerin hiçbiri bir işe yaramıyor. Öyleyse neden kendimi yorayım ki? Neden çabalayayım ki böyle düşünürken bulursunuz kendinizi ve yataktan kalkıp hiçbir şey yapasınız gelmez adeta parmağınızı dahi kaldırasınız yoktur. Yataktan kalkmak ve duş almak gibi küçük işler dahi sizi imkansız gibi gözükmeye başlar. Ne de olsa tüm çabalar boşadır. Ve bu düşünce biçimi aslında sizi daha da umutsuz ve karamsar bir hale getirir. Peki madem hayatın hep böyle olacağı ve hiçbir şey aslında değiştiremeyeceğimizi yaptığımız şeylerin hiçbir işe yaramayacağı düşüncesi gerçek değilse gerçek olan ne? Gerçek şu. Aslında değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Hayat da dahil olmak üzere her şey hayatta bir değişim içerisinde ve sabit değil. Hayat iniş ve çıkışlarla dolu. Bundan daha güzel günlerin de olacak. Bazen böyle hissettiğim günler de olacak. Yalan 2. Ben çok zayıf ve tembelim. Yeterince çabalamıyorum. Bu yüzden depresyondayım ve bu yüzden de depresyondan çıkamıyorum.

Depresyon size zayıf ve tembel olduğunuzu ve bu yüzden böyle hissettiğinizi söyleyebilir. Oysaki depresyon çoğu zaman biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin etkisiyle oluşabilen ciddi bir durumdur ve aslında bunun sizin tembel olup olmamanız da pek bir ilgisi yoktur. Yalan 3. Bunu asla atlatamayacaksın Depresyon, kişinin olaylara sağlıklı bir açıdan bakabilme ve problem çözme yeteneğini zayıflatır. Dolayısıyla kişiler kendilerine zarar verme ihtimali de bulunan sağlıksız kararlar alırken kendilerini bulabilirler. Aslında bunun sebebi depresyon sırasında tünel görüşü ya da tünel vizyonu da dediğimiz bir durumu yaşamamız. Tünel görüşü kişinin olaylara geniş bir perspektiften bakamaması, dolayısıyla alternatif çözüm yollarını görememesidir. Sadece sorun yaratan duruma odaklanırız ve onun dışındaki hiçbir şey algı alanımıza girmez. Bu durumda da sorun odaklı düşünüp çözüm yollarını göremeyiz. Bir sorun gibi gözüken aslında bu özelliğin sebebini biliyor musunuz? Yani tünel görüşünün sebebi ne? Aslında tünel görüşü ile beynimiz yine bizim canlılığımızı sürdürmeye çalışıyor. Yani aslında bizi korumaya çalışıyor. Peki ama nasıl? Herhangi bir stres durumunda beynimiz adeta gerçek bir yaşamsal tehdit varmış gibi. Yani karşınızda gerçekten de sizin yaşamınızı tehdit eden, kaçmanız ya da savaşmanız gereken gerçek somut bir tehdit varmış gibi algılar ve bununla ilgili gerekli fizyolojik düzenlemeleri yapar. Bunları yapar ki sizler yeterince güçlü bir biçimde bu tehdit yaratan, yaşamsal tehdit yaratan stres faktörüyle savaşabilin ya da ondan yeterince hızlı kaçabilin ve bunu daha sağlıklı bir şekilde yapabilmemiz için beynimiz bütün odağımızı sadece o yaşamsal tehdit ve o tehditle ilgili konular haline getirir. Yani bakış açımızı daraltır ki diğer başka şeyler dikkatimizi dağıtmasının ve yeterince iyi bir biçimde o şeye odaklanabilip o şeyden kaçabilelim ya da o şeyle savaşabilelim.

Tabii bu özellik yüzbinlerce yıl önce doğada yaşayan ve çoğunlukla stres faktörleri vahşi hayvan saldırıları olan atalarımız için çok güzel bir özellikti ve türümüzün günümüze kadar devamını sağlamasına yardımcı oldu. Gel gör ki günümüz modern dünyasında maalesef bizlerin stres faktörleri bunlar değil, daha farklı stres faktörlerimiz var. Yani geçmişte sizin beyniniz bir aslanla karşılaştığında belki tünel görüşü, tünel vizyonu sizin hayatınızı kurtarabiliyordu buna yardımcı olabiliyordu. Ancak günümüzde daha çok kredi kartı ekstreleri, kalabalık trafik, iş yükü, zaman baskısı, iletişim çatışmaları gibi daha farklı, daha uzun vadeye yayılmış stres faktörlerine sahip günümüz modern insanına bu özellikler çok fazla bir fayda sağlamıyor, aksine bazen hayatını zorlaştırıyor. Hatta geçmişte atalarının hayatını kurtaran bu özellikler bazen günümüz modern insanını ne yazık ki hasta edebiliyor. Ee Ne demiş Freud, uygarlığın bedeli Nevrozla ödenir. Peki madem asla atlatamayacaksın bir yalan. Depresyonun bize söylediği gibi inanmamızı istediği bir yalan. O zaman gerçek ne? Gerçek şu. Sen aslında düşündüğünden çok daha fazla dayanıklısın ve yeteneklisin. Ve aslında eğer yeterince çaba gösterebilir ve bunu fark edebilirsen bu durumu atlatabilirsin. Çünkü bu durumu atlatabilmiş bir sürü insan var. Yalan 4, işe yaramaz, değersiz ve sevilmeyi hak etmeyen biriyim. Depresyonda olduğunuzda üzüntünüzü ya da dertlerinizi kimsenin dinlemek istemediğine ve aslında sizin kimsenin ilgisini, hassasiyetini, şefkatini hak etmediğinize dair çeşitli inançlar gelişebilir. Dolayısıyla bunları o kadar inanır ve o kadar ikna olursunuz ki kendinize olan güveniniz ve öz değer algınız bundan zarar görür. Peki aslında gerçek nedir? Gerçek. Elbette senin değerli birisi olduğun ve sevilmeyi hak ettiğindir. Kendinle yaptığın iç konuşmalar üzerine çalışarak düşüncelerini tekrar düzenleme çalışmaları yaparak aslında bu durumla baş edebilirsin.

Kanalımdaki Depresyondan Kurtulma Yolları başlıklı oynatma listesindeki videolara şöyle bir göz atmanı öneririm. Bu videolarda hem kendinle yaptığın iç konuşmaları nasıl düzeltebileceğin seni sıkıntıya sokan düşünce biçimleriyle nasıl baş edebileceğin ve hatta bunun yerine olumlu düşünce biçimlerini nasıl geliştirebileceğine dair bedensel ve zihinsel çok sayıda teknik bulacaksın. Özellikle öz değer algısı ile ilgili kendini değersiz hissetmek ilgili bir düşüncen varsa o zaman işi öz şefkat meditasyonuyla kendinle barış vidyomla başlamanı öneririm. Yalan 5. Yalnız olmak daha iyidir. Depresyondayken kendimizi izole ederiz. Geriye doğru çekiliriz, kendi içimize kapanırız ve kimseyle görüşmemeye başlarız. Bazen bir miktar geriye çekilmek ve kendi kendimize kalmak iyidir ve bir ihtiyaçtır. Ancak bu çok uzadığında aksine depresyonumuza iyi gelmek şöyle dursun, depresyonun daha da derinleşmesini sağlar. Peki o zaman gerçek ne? Gerçek sosyalleşmek daha iyidir. Her ne kadar zorlandığınızı hissetseniz ve sıkılacağınızı düşünseniz de yavaş yavaş sosyalleşmeye başlayın. Öncelikle sevdiğiniz arkadaşlarınızdan başlayın ve kısa sürelerle görüşün. Yani belki düşündüğünüzden daha kısa sürsün. Sıkılmanıza fırsat vermeyecek şekilde. Fakat sonra yavaş yavaş bu sosyalleşme sürelerini artırın. Bir süre sonra göreceksiniz ki sıkılmak şöyle dursun, adeta bu sosyalleşmeler size ilaç gibi gelecek. Peki depresyondayım ve ne yapacağımı bilmiyorum diyorsanız, o zaman depresyondan kurtulma yolları başlıklı oynatma listeme lütfen göz atın ve vakit ayırıp gerekirse elinizde kağıtla, kalemle, dikkatli bir şekilde videoları izleyip videolarla bahsedilen teknikleri uygulamanızı öneririm. Tabii ki depresyondanken bir ruh sağlığı uzmanı ile çalışmak en sağlıklısıdır. Ancak bununla beraber kendi kendinize de yapabileceğiniz bazı şeyler var. İşte o şeylerin ne olduğunu videolarımda anlatıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir