Ikigai’ni Bul Hayat Amacını Keşfet (Ikigai nedir? Ikigai Bulma Yöntemi)

Onlar ne şanslı ve mutlu insanlardır Ikigai’lerini bulan ve hayata geçiren insanlar. Peki ama ne bu Ikigai allasen? Caponlar yapmış abicim süper bir şey. Şimdi bu videoda Ikigai nedir? Ne işe yarar? Kendini Ikigai’mi nasıl bulabilirim? Bunlardan size bahsedeceğim. Ve daha da önemlisi ufak bir egzersiz yapacağız. O yüzden kağıdınızı, kaleminizi kapın gelin. Japonya’nın güneyindeki Okinawa Adası’nda yaşayan her 100 kişiden 24’ü 100 yaşının üzerinde. Üstelik bu insanlar sadece uzun yaşamakla kalmıyorlar. Kanser ve kalp hastalıklarına yakalanma oranları da dünyanın geneline göre oldukça düşük. Araştırmacılar bu işin sırrını incelediklerinde beslenme ve hayat tarzları dışında bu her yeni günü mutlulukla karşılayan insanların yaşam sevinçlerinin ve uzun ömürlerinin altında Ikigai’nin yattığını buldular. Japonca yaşama sebebi anlamına gelen Ikigai’i hayatınızı anlamlı kılan, sizi hayata bağlayan, her sabah yataktan kalmanızı ve güne devam etmenizi sağlayan en temel motivasyonunuz. Yaşam amacınız anlamına geliyor ve evet, sizin için anlamlı bir yaşam amacı bulduğumuzda ve bu amaç uğruna yaşamaya başladığınızda hayatınız daha uzun, daha sağlıklı ve daha mutlu oluyor. Acılara karşı psikolojik dayanıklılığınız artıyor. Nietzsche’nin de dediği gibi yaşamak için bir nedeni olan herkes hemen her nasılsa katlanır. Japonlara göre her kesin bir Ikigai’si vardır. Kimileri bunu bulmuştur, kimileri ise hala aramaya devam etmektedir. Yazar Marc Winn Ikigai felsefesine para kazandırma ögesini de eklemiş ve mevzuyu şu şekilde grafikleştirmiştir.

Buna göre Ikigai’n öyle bir şey olmalı ki hem severek yaptığım bir şey olmalı. Hem yetenekli olduğun bir şey olmalı hem de bu şeyi yaparken dünyaya da bir faydan dokunmalı ve aynı zamanda geçimini sağlayacak parayı da sana kazandırmalı.

İyi de Ikigai’mi nasıl bulacağım? Ikigai’ni bulabilmek için öncelikle kendini daha iyi tanımam gerekiyor. Ben neyi seviyorum? Ben ne istiyorum? Ben ne yapıyorum? Benim yeteneklerim neler? Benim zayıf yönlerim neler? Benim güçlü yönlerim neler? Benim değerlerim neler? gibi çok sayıda sorunun cevabını biliyor olman gerekiyor. Bunun için de kendi üzerinde çalışmam yani bireysel farkındalığını arttırmak gerekiyor. Ne demiş Yunus Emre? İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmez isen ya nice okumaktır. Bireysel farkındalığı arttırmak öyle kolay bir şey değil. Biraz zaman isteyen bir şey. Uzun bir yol. Ve bu yola başlamak için sana rehber olabilecek çok güzel videolarım var kanalım da kendimi geliştirme dersleri oynatma listeme bakarsan. Burada birinci dersten itibaren az önce saydığım soruların cevaplarını nasıl bulabileceğine dair detaylı anlatım ve egzersizler var. O yüzden istersen işe önce o videoları izlemekle başlayabilirsin. Peki başka ne yapabiliriz? Şimdi Ikigai’ni bulabilmek için öncelikle önüne boş bir kağıt al, bir de kalemini al eline. Ardından tıpkı buradaki grafikte görüldüğü gibi dört tane kesişim kümesini çiz. Bu kümelerden bir tanesi yeteneklerini yazacağın Y kümesi olacak bir diğeri sevdiğin işleri, yazacağın, sevdiğin aktiviteleri yazacağın S kümesi, bir diğeri dünyaya faydayla ilgili olan F kümesi olacak. Bir diğeri de tabii ki para kazandırma ile ilgili olan P kümesi olacak. Kümelerimizi çizdik. Şimdi gelelim diğer tarafa. Biraz sonra sana soracağım soruların cevaplarını kağıda yaz. Ardından bu cevapları kümede uygun yerlere yerleştir.

Birinci sorum şu; yeteneklerin neler? Sen nelere iyi yapıyorsun? Hangi konularda yeteneklisin? Kendine bir sor. Sadece kendime sorma, ailene sor, çevremdekilere sor, öğretmenlerine sor arkadaşlarına eğer çalışıyorsa yöneticilerine sor. Senin yetenekli olduğun şeyler neler? Bunları kağıda bir yaz önce. İkinci sorum sevdiğin şeylerle ilgili olacak. Sen neleri gerçekten tutkuyla yapıyorsun? Neleri çok severek yapıyorsun? Mesela para kazanma sıkıntısı olmasaydı neyi yapmak seni bir ömür mutlu ederdi? Bunu düşün. Bakın bu çok kolaymış gibi gelir. Yani bunun cevabını vermek sanki çok kolaymış gibi gözükür ama aslında o kadar da kolay değildir. Çünkü oraya yazdığımız maddeler çoğunlukla gerçeği değil de öyle olduğunu zannettiğimiz şeyleri yansıtır. Gerçeği bulmak biraz zaman alabilir. Bunu ancak o şeyi yaparken fark ediyoruz maalesef. Ya da o şeye ulaştığımızda fark ediyoruz. Sen gerçekten severek neleri yapıyorsun, neleri bir ömür severek yapabilirsin? Gerçekten ne istiyorsun? Seni ne mutlu eder? Soruların cevaplarını kağıdına bir yaz bakalım. Bir diğer soru bu dünyanın neye ihtiyacı var? Ne yaparsan bu dünyaya bir faydan dokunur. Bunu düşün. Ya da sevdiğin ve yetenekli olduğun işin aynı zamanda dünyaya bir faydası var mı? Varsa ne? Bunu düşün. Ve bir diğer soru sevdiğin ve yetenekli olduğun işlerden hangileri sana para da kazandırabilir? Ya da hangi işler para kazandırıyor? Bunları düşün ve yaz. Tüm bunları yazdıktan sonra bunları kümelerde uygun yerlere yerleştir. Yani bir işi hem severek yapıyorsan hem de yetenekliysen o zaman bu ikisini kesiştiği yere bunu yazabilirsin.

Tüm bunları yazdığında işte o dört kümenin birden ortak kesişim noktasında. Eğer bir madde varsa, belki birden fazla madde varsa şanslısın. Çünkü sen Ikigai’ni buldun. Hemen onun peşine düş ve bir ömür ve yaşa. Tabii uzun ve mutlu bir ömür için sadece Ikigai’nizi bulmak yetmiyor. Aynı zamanda bir ömür boyunca onunla da aktif şekilde ilgilenmemiz gerekiyor. Ikigai’nin bir diğer anlamı da sürekli aktif kalarak mutlu olmaktır. Yani sürekli kendini meşgul etmektir. Bir Japon atasözü sadece faal kalırsanız bir yüzyıl yaşamak istersiniz der. Ve biliyor musunuz? Japonca’da işi temelli bırakmak anlamına gelen bir emeklilik sözcüğü yok. Onlar hep faal kalmayı tercih ediyorlar. Aslında emeklilikten sonra da pek çok işle uğraşıyorlar ve bir ömür aktif kalmaya çalışıyorlar. Yani atalarımızın da dediği gibi. İşleyen demir pas tutmaz. Ikigai felsefesinde akışta olmak da bir önemli diğer kavramdır. Akışta olmak nedir derseniz, herhangi bir işi yaparken kendinizden geçiyorsanız. Zamanın nasıl geçtiğini farkında değilseniz, zaman su gibi akıp geçti diyorsanız işte o zaman akıştasınız demektir ve akışta olmak ruha iyi gelir. İşte severek yaptığım neler var diye düşünürken akışta olduğunuz işleri düşünmeye çalışın. Neleri yapmak sizi akışta tutuyor? Bütün duygu ve düşüncelerden arınıp sadece o an orada olmak da yine akışta olmakla alakalı bir şey. Ve tabii ki ruha iyi geliyor.

O zaman işin özü yaparken akışta olduğun ve yetenekli olduğunun dünyaya bir faydası olan ve sana da para kazandıran bir uğraş bul ve bir ömür bunu mu ilgilen?

Ve mutlu yaşa. İyi Şanslar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir